YALNIZIM HERKES KADAR
İçimde hiç bilmediğim insanların sancısını yaşıyorum sanki. Herkesten bir parça acı koparılıp da bana konulmuş. Hamurum, daha önce yoğrulan hamurlardan arta kalan parçaların şöyle bir toplanıp karılmasıyla oluşturulmuş.Güzel olan her şeyi çok erken kaybettim. Mutlu şeyler yazmak isterdim oysa ben de. Mutlu olabilmeyi isterdim. Gece, hiç sonlanmıyor. Yani ölümle. Beklediğim hiçbir şey gelmiyor. Gelmeyeceğini de bilmek demek bu, hiç yanılmadım zira tahminlerimde. Bu bana acıyı müjdeleyen. Bir acıdan ibaret hayat. Peki ya cennet, diyorum sonra. Allah'ın vadettiği bir cennet var. Sonsuzluk var. Bu acılarla mı gireceğim oraya. Yıkanmalıyım önce, sonsuz bir pınarın altında. Peki ama kim karşılayacak beni cennetin kapısında, dünyada tanıdığım hiç kimseyi götüremiyorum oraya. Orada da beni bekleyen bir yalnızlık var. Bir hayal, görmek istediğim bir düş var. İnce bir dere. İpince. Akan usulca. Çok az ses. Belirsiz. Beni bekliyor.O derenin kenarında. Saçları açık. Saçları güzel. Saçları uzamış beni beklerken. Öteye bakarken dönüyor bana. Yüzünde güller açmaya başlıyor birden. Gülüyor o güne kadar biriktirdiği bütün gülüşlerle. Elini uzatıyor. Sağ elini. Bir söz kopuyor dudaklarından. Bir söz. Hep duymayı arzuladığım, cenneti ifade eden benim için: "Nerede kaldın sevgilim, asırlardır seni bekliyorum." Bir hayal, bir düş bu, görmek istediğim. Oysa biliyorum düşlerin hayata dönüşen şeyler olmadığını. Cennetin şu an içinde bulunduğum yerden çok uzakta olduğunu da. Ve biliyorum iyi bir insan olmadığımı. Allah yine de affederse beni, koyarsa cennetine, daha önce alırsa canımı, ağlamak istiyorum sonsuzcasına. Biriktirdiğim tüm acılar için. Her şeyi anlatmak istiyorum önce. Anlatacak hiç kimsemin olmaması yoruyor beni. Anlayacak hiç kimsenin olmaması. Anlaşılamamak. Kendinde başka kimse anlamaz kişiyi. Yalnızım herkes kadar. Anlamsız. Parçalar, bütünlenemeyen. Bir parçam kayboldu ilelebet, çok erken. Çok erken veda etmek için her şeye. Henüz başlamadan biten şeylerin sancısı içimde. Cenneti henüz kucaklayamadan ayrılış. Yine de vardığımda Allah'ın huzuruna, anlatacağım her şeyi, kendisinin yazdığı. Söyleyeceğim yaşadıklarımı. Bu geceleri anlatacağım ona. Sonlanmayan acıları. Hep yenisi eklenen. Kimsesizliğimi bildireceğim ona. Bütün dallarımın kökünden kurutulduğunu