BİR DAKİKA SİZE ACIDAN BAHSEDİCEM

14.01.2015 15:19

Acıya bırakılış, acı çekmek için bırakılış, acıya evlat olarak veriliş. Acı üvey babamız, üvey anamız, üvey kardeşimiz ve üvey dünyamız. Biz tüm tanıdıklarımızın üveyiyiz. Özümüz yok. Acı, bedene, ipin iğneyle kumaşa işlenişi gibi işliyor.Öyle bir işleniş ki bu değme terzi bu dikişi tutturamaz. Eski zamanlardan kalma bir terzidir acı Terzi Mir, eline su dökemez. Bazı acıların işlenişi böyle derin ve sağlamdır, çözülmemecesine. Sefilleşen ruhlar aslında bu biraz da bedenlerdir bir kenara itiliyor ve itilen,ötelenen,kopartılan bölünen tüm ruhlar tüm et yığınları ve içlerinde taşıdıkları, varlığının gizini çözemedikleri ruhları kendilerini başka bir mabette buldu. Evvelce inşa edilmeye başlanan ve inşası yüzyıllar sürecek olan bir mabet. İlk taşı çok eskilerde konulan ve son taşı çok uzak bir gelecekte konacak olan bir mabet, inşası kıyamette son bulacak. Tüm acılar bizi karanlık bir mabette kendimizi parçalamaya itiyor. Evler, sokaklar, caddeler, bazen dertlerimizi sunduğumuz ve sonsuz devayı istediğimiz camiler; bizim acı içinde kıvrandığımız mabetler. Dinsellikten, tinsellikten çok acısal